Pages

22 Eylül 2012 Cumartesi

Bambaşka biri!

En son 27 Kasım 2011'de yazmışım, hani biraz daha beklesem 1 yıl olacakmış... Kısa olmayan, ama boş geçmeyen bir 10 ay geçirdim -bloga yazmadığım süreçte- Önce Beykent Üniversitesi gibi bir tecrübe yaşadım. Yoluna, ilk yılda yok denilecek kadar az ders görmemize, yağmurlu günlerde akan çatısına rağmen güzeldi. Dilara, Ezgi, Hazal, Doğuş ve Doğukan'ı, Müge hocamı ve daha bir sürü insanı hayatıma kattı, Sosyal Medya Kulübü'nü kurduk, etkinlikler düzenledik, langırt çılgınlığına dahil olduk. Bazen kızlarla erkek çocuklarından farkımız kalmadı langırtın başında, neyse ki makyajımız ve kıvrımlarımız ayırt edilmemizi sağlıyordu(çok şükür!)
Sonra -tam okulun bitmesine 1 ay kala- uzun süredir beklediğim iş imkanı çıktı karşıma, uzun süredir diyorum çünkü 2 yıl kısa bir süre değildi. İsmi lazım değil ajansında, genel koordinatör asistanı ve cast sorumlusu oldum. Dizilere oyuncu ayarladım, prodüksiyon şirketleriyle görüşmeye gittim. İş hayatı, hiçbir zaman adil değil -aynı hayat gibi- Hak etmediğin sözcükler duyman, tepkiler görmen an meselesi, eğer kendi işin değilse. Doğum günüme sayılı günler kala gelen hediyem, aynı zamanda bambaşka bir şeyin habercisiymiş sonradan anladık! Hediyemin fotografına iyi bakın, özellikle üzerindeki yazılara.
Büşüm, editör arıyorlar CV'ni yolla dedi, hiç düşünmedim "tamam" dedim. Ertesi gün görüşmeye gittim, kabul edildim ve başladım. Hediyenin hemen ardından haber editörü olarak Anne Boyutu'nda çalışmaya başladım. Titrimde her ne kadar "editör" de yazsa, -henüz- tam anlamıyla editör olma yolunda emin adımlarla yürüyorum. Anne Boyutu, Boyut Yayın Grubu'na bağlı, internet üzerindeki en güçlü anne, aile ve yaşam alanı. Yayın Yönetmenim Mehtap Erel ve Haber Editörü arkadaşım Meliha Üçel ile buradaki 2. ayımı dolduracağım 1 hafta sonra. Güzel tecrübeler katıyorum hayatıma, bol bol gülüyoruz ama çok çalışıyoruz -yine de yayın yönetmenimin çalışma hızına yetişemiyoruz o ayrı- Anne Boyutu'nda hem haber yapıyoruz, hem videolar çekiyoruz -ki bir süre sonra burada da yayınlayacağım.
Bu 10 ayda sadece eğitim ve iş hayatımda gelişmeler olmadı elbette, ilk olarak cancağzım evlendi. Düğünü peri masalı gibiydi, kendisi de masalın perisi. Düğüne katılanların oyları ve tabiriyle, "düğünün en şık, en havalı kızı" seçildim, yani küçüklüğümden beri yaptığım "Seda abla, senin düğününde en güzel kız ben olacağım" totemim gerçekleşti! Bu yıl evlenen evlenene, bir düğün bitiyor sonraki hafta diğer düğün için hazırlanıyoruz. Cancağzımın düğününün hemen ardından en sevdiklerimden Elif'in düğünü için koşuşturmalara başladık. Elbiseler, ayakkabılar, çantalar, bir havalar ki sormayın... Her düğün, kurulan her ev, temizlik, eşya yerleştirme, düğün günü telaşı, fotograf çekimi, kuaför-makyaj gerginlikleri bana evlilik konusunda sağlam "acaba"lar eşliğinde güzel anılar bıraktı.
Bu düğün telaşında dikiminin anneme ait olduğu elbiseleri giymem de ayrı bir bonus tabii, orası ayrı.
Uzun lafın kısası, son postu paylaştığım zamanki ben gitti, meşhur şarkıdaki gibi "bambaşka biri" geldi. Deliliklerim, modaya ve yazmaya olan ilgim, ilişkiler hakkındaki düşüncelerim, sevdiklerimi paylaşmaktan hoşlanmama hallerim, ilgi görmeyince trip atmalarım, sevgilim kamu malı değil, başka kızlarla nah paylaşırım fikrim vb. hala aynı. Değişen belki biraz dış görünüşüm, iş ve okul hayatım. Yeniden buradayım ve elimden geldiğince -sık sık- yeni post gireceğim. Son olarak bugün arkadaşımla yaptığım telefon konuşmasını yazmak istiyorum: Burcu: Kuzucuğum ya, 3 yıl önce dediğini hatırlıyorum! Betül: Ne dedim ki? Burcu: "Editör olmak istiyorum" dedin ve oldun işte bak! Betül: Evet ya... Yalnız burcu bak 3 yıl önce demişim, 3 yıl sonra oldu. Biraz uzun olmuş galiba. Burcu: Evet canım "3 vakte kadar" lafı için 3 gün, 3 ay ve 3 sene demeleri gerek! 3 sene sonra da olsa, sonuca bakmak gerek. Ne kadar zorlu yollardan geçerseniz geçin, hedefinizden vazgeçmeyin. Hayat "zorluklarla yıldızlara kadar" dedirtecek kadar güzel...

0 yorum:

Yorum Gönder