Pages

25 Mayıs 2010 Salı

yengeç burcu erkeği; Bayanlar ve Baylar karşınızda "ideal aşık"..



22 Haziran - 22 Temmuz tarihleri arasında doğduysanız, yönetici gezegeni Ay, elementi Su olan bir Yengeç Burcu'sunuz.
erkek ya da kadın ayrımı olmaksızın paylaştıgınız en büyük özelliğiniz elbette duygusal oluşunuz ama ben burada yengeç burcu erkeğini anlatacağım sevgili okur..

Bayanlar; kıskanç,sevimli,bazen alıngan,esprili,düşünceli,ara sıra bencil,sevdiklerini sahiplenen,uykucu,aşık ve karşısındakinin sevgisinden emin olmak isteyen bir erkekle karşı karşıyasınız.adımlarınızı dikkatli atın.tabii ki herkes için, tek kelimelik pek çok iyi ya da kötü eleştiri yapabiliriz ama yengeç burcu erkeği söz konusu oldugunda bunlara da dikkat etmelisiniz.denizde gördüğünüz yengeci düşünün, herhangi bir tehlike anında hemen kendini kabuğuna çeker ve yengeç erkekleri de öyle..sevginizden bir kez şüphe ederse, bir daha karşınızda o içten ve aşık adamı göremeyebilirsiniz.
sizin sevginiz kadar onu takdir edişiniz de önemlidir.yengeç burcu erkeği, yaptığı iş sonucunda aldığı başarının takdir edilmesinden oldukça hoşlanır.("elbette her erkek gibi" dediğinizi duyar gibiyim ama yengeçler için biraz daha farklı..)
sahip olduğu duygusallık, sizden de duygusal olmanızı beklediğini gösterir.onu sahiplenmeniz, onu düşünmeniz ve ona göre davranışlarınız her gün size biraz daha aşık olmasını sağlar.
elbette her insan gibi onun da bencil yanları olabilir, ama bencilliği ile sizi kırdıgını anladığı dakikadan itibaren bunun için üzülür ve sizi geri kazanmak için elinden geleni yapar.
beklemediğiniz anlarda alınganlık yapabilir, bazen -hiç beklemediğiniz- bir anda birşeye fazlasıyla sinirlenebilir ama eski haline çabuk geri döner.ama sakın onun canını fazla sıkmayın,yoksa o aşırı inatçı yapısıyla karşı karşıya kalırsınız, bunalırsınız.
şu ana dek müzikle ilgisi olmayan bir yengeç erkeği ile karşılaşmadım, içinde olan yaratıcılığı spor, müzik, sanat alanında ortaya koymalıdır yoksa kendini eksik hisseder.
"gerçek kahramanlar, bir ülkenin kahramanı olmak üzereyken bile yalnızca bir kadını düşünebilen insanlardır." cümlesini bilirsiniz..rahatlayın kızlar, bir yengeç erkeği ile karşı karşıyaysanız bilmeniz gereken şey, uzun süredir yazmayı istediğiniz masalınızın kahramanı ile tanıştınız. bırakın, size tacınızı o versin, prenses olmak için çabalamayın. zaten onun için tek prenses sizsiniz. sadece sevginizi gösterin, güven verin ve ona inanın..ideal aşık-aşık olunacak adam işte tam karşınızda!

(ekşi'den alıntılar..)
-karnı aç olan bir yengeç burcu insanının kafasının neredeyse hiç çalış(a)madığını, etrafıyla ilgisinin, konu yemek olmadığı sürece minimum seviyeye düştüğünü hesaba katınca, bir erkeğin de aç karnına, tıpkı ereksiyon hallerinde olduğu gibi, aşağı yukarı aynı pozisyonlarda bulunduğunu düşünürsek, acele tarafından bir şekilde karnı doyurulması gereken erkek tipidir. aksi halde söz konusu kişi hiçbir işe yaramaz.
-romantik insanlardır.
-bu erkekler kendiminkinden yola çıkarak söylüyorum ki aşık olmadıkları müddetçe insanı çok güzel süründürüp, hayattan soğutup, kendilerini hayatın merkezi haline getirip, seni bambaşka, olmadığın biri haline dönüştürme kapasitesine sahipler..ancaaakk sana aşık olduklarında (ki bu hemen olmayabiliyor biraz sabretmelisin, onun her haline göz yummalı,sonuna kadar desteklemeli,herşeyiyle ilgilenmeli,her git dediğinde bırakıp gitmemelisin mesela) hah işte o zaman roller tamamen değişiyor ,bu kez o senin kulun kölen konumuna rahatça giriyor ,her dediğini yapıyor,önceden her fırsatta sana ayrılık konuşmaları yapan adam ayrılığın imasına bile dayanamıyor,seni bir cennet manzarası izler gibi izliyor filan..ama işte daha önceki konumda sen o kadar çok çabalamış,kendinden o kadar çok şeyi eksiltmiş oluyorsun ki bir bakıma yorulmuş oluyorsun üstüne bi de bu çok aşık halleri ,aşırı gereksiz kıskançlıkları filan soğutuyor kendinden ve sen onu ancak uzağındayken sevebilir konuma geliyorsun..
-süper erkektir. genelde dış görünüşlerine özen gösterirler, annelerini severler, statü meraklısı sayılabilirler, ilginin onların üzerinde olmasını tercih ederler, para onlar için çok büyük güçtür, her insana kolay kolay güvenmezler, güvendiği zaman ise o insanlar için bir çok fedakarlık yapabilirler, insanları iyi analiz edebilirler, altıncı hisleri kuvvetlidir, zevk sahibi olurlar, ağlaktırlar, taktıklarında bir şeye takarlar, bazı sorunları çözmek için çok derinlere dalarlar sonra sorunu unuttularından çözümsüz kalırlar, arkadaşlarına değer verirler, kincidirler, yeri zamanı geldiğinde kullanılmak üzere herşeyi kara kaplı defterlerine yazarlar,kendilerine yapılanı unutmazlar, hafızası kuvvetli olur genelde bu insanların, ezber yapmayı sevmezler , sevgilisi olmak zordur, zor beğenirler, beğendikleri ile zor iletişime geçerer, iletişime geçtikleri ile ağır ağır ilerlerler, fakat sevdikleri için her şeyi yapmaya hazırdırlar, çok tutumlu oldukları söylenemez,çocuklara taparlar, para harcamayı severler, boğazına düşkün olurlar , dağınıklardır, herkes çok yazıp çizse de özetle, iyidir yengeç olmak..

21 Mayıs 2010 Cuma

ikizler burcu; ne seninle ne sensiz..


Eğer 22 Mayıs - 21 Haziran tarihleri arasında doğduysanız İkizler Burcu grubundansınız ve elementiniz; Hava, yönetici gezegeniniz ise; Merkür..
hoş, ben kendi adıma İkizler Burcu olmamanızı dilerdim..zira ikizler burcu olan insanlarla ilgili pek iyi anılarım yok.(biri hariç -cansu- :))
neyse bir kere adı üzerinde işte ikizler, bir yanar bir döner olurlar.erkekleri evrende bulunan tüm güzel kızlara saplantılı bir halde dünyanın kaç bucak oldugunu anlatmak için yaşar.kızları ise, bir konu ile ilgili olarak çok sıkışmadıkları sürece ne yardan vazgeçer ne serden.hal böyle olunca çok iyi oyuncuda olurlar.
sevgili okur, aranızda ikizler burcu olanınız var ise, alınıp kırılmayın. ben, tanıştığım ikizler burcu üzerinden yorum yapıyorum...

-bu burcun mensuplari icin (bkz: allah kurtarsin)
bunlarla muhattap olanlar icin (bkz: gecmis olsun)
-ikizler kizina erkek arkadasin varmı dendiginde gelen 3 farkli klasik cevap
* bilmem var gibi belkide yok
* bu konu cok karisik iliski derken neyi kastettin
* buyuk ihtimallen ; neden olmasin ; belki.
-ikizler burcunun ikisini toplasan bir adam etmez.
-ikizler ne hep aynı kişidir, ne de tamamen başka biri. ama ikizler hep böyledir.
bu yüzden de kendisini görür görmez tanırız.
*merkür entellektüel ve hırsızların tanrısıydı. güzel yüzlüydü, ayakları kanatlıydı. merkür'ün adıyla anılan elementin, yani cıvanın hayal gücü kuvvetlidir, girdiği her kabın şeklini alır. hareketliliğinden de hiçbirşey kaybetmez.
*iki tür ikizler vardır. castro tipi ve pollux tipi. castor beyin ticaretiyle uğraşır, pollux ise ticaretle.castor arzularının kölesidir, pollux ise efendisi. bu tür ayıntılar astrolojiyle psikolojinin müsbet ilimler olduğunu kanıtlamaya yeter.
*sherlock holmes pollux tipiydi. doktor watson ise castor tipi. sir arthur conan doyle, castro-pollux tipiydi. marily monroe daha ziyade castor tipiydi.
*ikizlerin ağzı iyi laf yapar, arasıda çığırtkanlığa kaçabilir. konuşamıyorsa yazıyor demektir, hesap yapmıyorsa tabii. oyunlardan en çok sevdiği, tereyağından kıl çekmektir.
-bütün genellemeler yanlıştır ikizler için olanlar belki doğrudur ... (ekşi'den alıntılar)

19 Mayıs 2010 Çarşamba

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı



19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mız kutlu olsun..

17 Mayıs 2010 Pazartesi

iş kadının moda günlüğü..



Medya sektöründe devlet kurumunda ya da mevkinizin klasik giyimi gerektireceği bir yerde çalışmıyorsanız rahat bir giyim tarzına sahip olursunuz.en azından ben öyle gördüm, öyle yaşadım.

o yüzden bir parça sektör dışına çıkınca,o klasik giyim kuralları arasında kendimi çıplak kalmış gibi hissettim.ah tanrım ne kaos bir durum ama!
klasik kesimli kumaş pantolon,vücudunuzu neredeyse sarmayan gömlekler, etekler, elbiseler.."iyi de benim hiç böyle kıyafetlerim olmadı ki" dedim, karşımda duran kadına iş yerinin kıyafet kurallarından bahsederken. neyse ki sesli düşünüp, küçük emrah'ın betty haline bürünmedim oracıkta.sonra başladım araştırmaya, kendi tarzıma uygun neler çıkarabilirim bu klasik karmaşadan diyerek.
klsik düz kesim kumaş pantolunun yerini dar kesimli siyah pantolon, dizüstü eteğin yerini yüksek bel diz hizasında vücuda oturan dar kalıplı etek, yine dar kalıplı gömlekler, elbiseler ve bunlara uygun yüksek topuklu ayakkabılar aldı. eğer Sandra Bullock'un "Teklif" filmini izlediyseniz, modern bir iş kadınının giyim konusunda trendlerinin nasıl olabileceği hakkında biraz fikir sahibi olursunuz.zira kendisi filmde duruşu, giyimi, tarzıyla fazlasıyla örnek teşkil ediyor..
bu kıyafetleri uzun zincir kolyeler, şık saatler ve şu sıralar her ne kadar mini çantalar yeniden geri dönüş yapsa da orta ya da büyük boy çantalarla tamamlayabilirsiniz..
şimdilik bu kadar, yeni haberlerle yine burada olacağım...

asıl neye ve nereye vize kalkıyor ?




Bilindiği üzere Rusya'ya vize ha kalkıyor ha kalktı derken, yurdumun erkeklerinde ki heyecan yurdumun kızlarında ki içten içe olan öfke ve hüsran dikkatimden kaçtı sanıyorsanız, yok kaçmadı sevgili okur.kaçmaz da.zira biraz beklemeyi tercih ettim, herkes sözünü söylesin ben biraz daha bekleyeyim dedim.
şimdi kadın, yaradılışı gereği estetik bir yapıya sahip..bazı dişiler, bu estetik yapıya öteki dişiden ya da dişilerden daha fazla sahip olabiliyor.saygı duyarım, takdir ederim kenara geçerim.he çok mu etkilendim, bende böyle olmalıyım, olabilirim mi dedim o zaman ona göre davranırım.ama kıskançlığımdan kudurmam, niye mi?çünkü bu iş sadece o mükemmel 90-60-90 olayında bitmiyor.yine de işin belli bir kısmını da bu oluşturuyor.
biraz üst tarafımızda yaşayan kızlarımızın arasında 90-60-90 olanların sayısının fazla oluşu, cinselliği yaşamak için vize istemez halleri (ki onlarda cinsellik için aşka da ihtiyaç olmuyor çoğu zaman), bunlarla birlikte erkeği sıkmayan o rahat duruşları yurdum erkeğini "olm lan rus lan.! hatuna bak öf be" gibi yorumlara adeta davet ediyor. hani bazen durup düşündüğümde hak verebiliyorum, çünkü erkekler kadınlar kadar komplike bakmıyor ne de olsa bu olaylara.tam böyle iyilik meleği halim tutmuşken bir anda o minik şeytan diyor ki, aldanma böyle saf bakma. o sana medeni hale bürünmüş gibi görünen erkekler, kendi ülkesinde birlikte oldugu kızlardan cinsellik için vize aldıktan sonra hiç de medeni düşünemiyor. sen o yabancı hatunlar gibi davrandığında sana çamur atmak için hiç geç kalmıyor.
işte sevgili okur, benim içimden geçenler böyle. Allah erkek arkadaşının rus kız sevdasıyla karşı karşıya kalmış hatunlara sabır versin, netice de intikam soğuk yenen bir yemektir.hoş benim için olay bu yazıdan ibaret, öteye gidip rus hatunlarına düşman olamam.kimseyi rakip görmem, göremem. herkes kendi adına farklı bir yapıya sahip, yarışa gerek yok.ama üzüldüğüm bir nokta var burada, hani o güzel kızlarımıza "aç bir gözle" bakan, rusya'ya değil yaşayacağı sekse vize kalktığını düşünen erkeklerden ibaret o da.ilerleyen günlerde daha neler göreceğiz bakalım..

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Anneler Günü



Tüm annelerin, Anneler Günü kutlu olsun..

2010 Yaz Ayları & moda-trend..2



2010 yazında ayakkabıdan saate, elbiseden çantaya etkisini gösterecek favori renk, modacılar tarafından belirlendi: beyaz.
beyaz: pozitifin simgesi.etkileyici.sade.asi.klasik.
kuşkusuz beyaz, yaz rengidir. her yerde kendisini fazlasıyla belli eder, zira herşey bir yana oldukça dikkat çekicidir.yaz aylarında bronz ten ile birleşen beyaz renginin de yerini hiç birşey tutamaz.
özellikleri bir yana dursun, söylenene göre bu yaz tam bir beyaz patlaması yaşanacakmış.bluz da beyaz,etek de beyaz, ayakkabı da beyaz, mayo ve bikini de, gözlük ve saatte beyaz..beyaz işte hep beyaz.bu noktada akla beyazın sizi oldugunuzdan kilolu gösterebileceği ihtimali gelebilir. ancak kilolu bölgeyi koyu renk, dikkat çekmek istediğiniz bölgeyi ise beyaz renk ile kombin yaparsanız, etkileyici bir sonuç elde edebilirsiniz.
tüm bu anlattıklarımdan sonra, evren'in bana mesaj gönderdiğine inanıyorum. arabaya,telefona,elbiseye,şorta,saate aşık olma sebebim beyaz, bu yazın favori rengi seçilerek bana en büyük pozitif enerjiyi şimdiden göndermiş oldu.
bakalım daha neler göreceğiz..
(ayrıca küçük bir not, beyaz kenarda dursun pudra rengi en seksi renk ilan edilmiş.)

3 Mayıs 2010 Pazartesi

bahar'da aşık olma ihtimali..



insanoğlunun/kızının bahar aylarında aşık olma ihtimali daha bir yüksek anlaşılan.zira her yerde gördüğüm o bahar,aşk zamanı mesajlarından sonra bunu düşünür oldum.baharda kendini yenileyen doğa, insanda farklı hormonal dengelere yol açtığından olmalı bu aşık olma isteği ve birine pat diye aşık olma durumu.



oysa keşke O'nu trene binmeden önce uyarabilecek biri veya birileri olsa.hoş, durur mu insan?durmaz.ama durmaz insan, hayvan olunca sözüyle uzaktan yakından ilgisi yok.herşey de aşkta bitiyor, aynı başladığı gibi.
yani birine aşık olmadan önce verilecek mesajlar, sigaranın üzerinde yazılanlardan daha önemlidir herhalde.
mesela;
-olmayın.!
-aşk, elma şekerine benzer ilk önce tatlı tatlı yersin, en sonunda elinde bir sap kalır.
-köprüden önce son çıkış!
-aşık olduğun kişileri düşündüğün zaman kadar bilime vakit ayırsaydın, türkiye muasır medeniyet seviyesine ulaşırdı.yol yakınken vazgeç evladım.
-erkeler için:bağlanma, kaldıramayacağından fazla değer verme.mesaj atmaya dahi cesaret edemeyecekken değil (ayrıldıktan sonra) o yanındayken içinden gecenleri söylemekten sakın korkma ,çekinme.emin ol ona söyleyemediklerin ileride kafanın içerisinde biyerde kalacaklar 'keşke' demediğin bi dakikan bile olmayacak...o'nu unutamamanın da en önemli nedeni birlikte yaşayacak çok şey planlamış olup cok cok cok azını gerçekleştirmiş olmandır...
kadınlar için:sakın umut verme, bunu yaptıysan da en azından kendinden nefret ettir.hele de ve en önemlisi niçin terk ettiğini söyle kacıp gidersen, seni unutma süresi de buna bağlı olarak artacaktır.(ekşi'den alıntılar)
tabii böyle uyarı mesajlarını nereye yazacak insan..aşk,soyut birşey.beynine yaz,hatta kazı desen.olmaz.zaten aşık olunca, insan yarı aptal olup, uçuş moduna geçtiğinden değil hatırlamak gözüyle görse, okusa yine anlamayacaktır.
özetle; geçmiş olsun.

2010 Yaz Ayları & moda-trend..



Trend; tren gibidir, kaçırdınız mı asla yakalayamazsınız. ve kendi başınıza ne yönünü ne de hızını degiştirebilirsiniz.
kaçırmayı istemiyorsanız, ilgiyle takip edersiniz. fikir edinirsiniz. zira, moda ve moda takibi zor iş. teknoloji nasıl hızla gelişiyorsa, modacılarda her gün yeni bir yaklaşımla modayı değiştiriyorlar.
2010 Yazına nasıl kıyafetler damga vuracak kesin olarak söylenemez,
ama yaz yaklaşırken az çok bu konu da fikir edinmeye başladığımız bir gerçek.. Ünlülerin vücutlarını tamamen saran abiye kıyafetleri bir yana dursun, pek çok marka da tasarımlarını yine vücut hatlarını ortaya çıkaracak şekilde elbiseler üretiyor. bir yerde fiziğine güvenen, giysin ! sloganı kulaklarda çınlar gibi.. hani kadınlarında yaza hazırlık telaşı boşuna değil sanki, tüm bu moda haberlerinden sonra..
eğer biraz dergilere göz atıp, sayfaları çevirdiyseniz sizinde anlayacağınız üzere görülen o ki dar kalıplı vücudunuzu sarıp sarmalayacak elbiselerin yanında bu yaz mini şortlar, boyfriend jean'ler, boyfriend ceketler ve skinny jean'ler hayatlarımızda ki yerlerini korumaya devam edecekler..bir diğeri ise kışın fazlasıyla ün yapmış bootie model topuklu ayakkabılar, yaz aylarında da kafes halleriyle ünlerine korumaya devam edecekler.
tüm bunların yanında illa ki rahat olmayı tercih ediyorsanız, "betty" olarak bol şortları ve yaz aylarının değişmeyen modası askılı t-shirtleri parmak arası terliklerinizle tamamlamanızı önerebilirim..
sadece modaya uymak adına rahatından vazgeçemez ya insan..

kış ve yaz arasında bir yerlerde..



evet öyle.kış ve yaz arasında bir yerlerde.baharda.
bakım vakti hanımlar.!
o kendinize bir türlü ayıramadıgınız vaktinizi, artık bir şekilde ayırmalısınız.sonra yaz gelince üzülüp, ağlamamak adına.gerekli bir adım bu..
yaz geldi,zayıflayın.
bikini diyeti yapın, detoks yapın demeyeceğim.




bu noktada dikkatinizi ayaklarınıza çekmeyi istiyorum.
hani o kışın kilo alan,yazın bir ton uğraşla zayıflattığınız bedeninizi ve sizi üzerinde taşıyan bazen yorgunluktan şişen bazen ağrıyan ayaklarınıza..belki de en fazla özeni ve ilgiyi onlar istiyor şu aralar.
malum yaz geliyor, kış boyunca ugg, kar botu, çizme giydikten sonra o yüksek topuklu açık ayakkabıların veya parmak arası terliklerin içine güvenle sığdırabilmek uğruna pedikür,masaj,nemlendirici krem gibi bilumum işleme sokmalısınız ayaklarınızı..
size de aynısı oluyor mu bilmem ama ben pedikür sonrası ayaklarımı daha bir sever oluyorum.hele ki pedikür ve tırnaklara düzgünce sürülmüş oje işlemi, daha bir etkileyici oluyor...
uzun lafın kısası, yavaştan başlayın siz ayaklara bakım işlemine..sonra bugün yarın derken geç kalırsınız. dilediğiniz an açık ayakkabılarınızı giyemezsiniz.üzülen taraf olmayın..;)