Beyrut'un yazılarından birinde okumuştum herhalde, mutluluk şurubu ve biraz da dilek şurubu. Hayatın zor yanlarına inat, bu iki şurubu da fondip yaparak içmek isterdim.
Mesela Alice'in hikayesinde olan şuruplardan olmalıydı, hani kapıların boyutuna göre içince küçültebilen ya da büyütebilen.
Bize de yaşanılan zorlukların verdiği ya da vereceği hasarlar için şuruplar verilseydi keşke.
bugün sevgilim beni terk etti - ayrılık şurubu
bugün işten kovuldum / istifa ettim - işsizlik şurubu.
Ya da hayatımızda bulunan kişiler için birer şurup olmalıydı;
-Yüksek oranda yapılmış alışveriş ve sonucunda eve gelecek kredi kartı ekstresi için ebeveyn sakinleştirici şurup,
-Sevgiliyle yaşanması muhtemel tartışmaları önleyici şurup,
-Sınavda kopya çekmeyi kolaylaştırmak adına sınavı yapan öğretmeni uyutan şurup,
-YÖK ve benzeri kurumlarda bulunan tüm yetkilileri LYS,DGS,YDS, vb. sınavların sorularını hazırlarkan kolay soru seçmeye teşvik eden şurup,

-İş verenin, çalışanını strese sokmadan kolayca zam yapmasını sağlayacak patron şurubu,
-Kızışma dönemine girmiş kedilere koca bulucu şurup, vs..
Bunlar ve bunlara benzeyen pek çok şurup olsaydı hayat nasıl da kolay olurdu ama..
Neyse canım, böyle hayalperest şurupçu düşünceye de tek yazılık hak tanırım, yoksa şuruplara takılırsak ohooo yaşayamayız ki...